SHP’den CHP’ye, Göknel’den İmamoğlu’na…

A -
A +

Sol, Ekrem İmamoğlu’nun İBB Başkanlığı koltuğuna oturduğu 2019 öncesi, bu fırsatı en son 1989 seçimlerinde yakalamıştı…

 

Seçmen, 12 Eylül 1980 darbesi sonrası Türkiye’yi ayağa kaldıran Turgut Özal’ın ANAP’ına ders vermek istemiş, faturayı önce yine mahallî seçimlerde kesmişti.

 

Darbede CHP kapatıldığı için, yerine kurdukları SHP, Ankara ve İstanbul dâhil, birçok yerde ipi göğüslemişti.

 

Tesadüfe bakın ki, o seçimde de Kürtler büyük oranda SHP’ye destek vermiş, bunun ödülünü de iki yıl sonraki genel seçimlerde, SHP-HEP ittifakıyla ilk defa Meclis’e girerek almışlardı.

 

Zira seçmen, sadece 1989 mahallî seçimleriyle kalmamış, 1991 genel seçimlerinde de SHP’ye -sonradan büyük pişmanlık duyacağı- bir şans tanımıştı.

 

     ***

 

Sonra ne mi oldu?

 

Neredeyse bugünün kopyası…

 

SHP’li belediyeler, özellikle de büyükşehirler terör yandaşlarıyla doldu.

 

Sadece PKK değil, DHKP-C’liler de SHP belediyelerinden semiriyordu.

 

İstanbul eski Emniyet Müdürü ve İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, o günleri “Günümüzün yarısı İstanbul belediye şirketlerine yerleştirdikleri militanları temizlemekle geçiyordu. Milletin, devletin kaynakları bankamatiklere, hiçbir iş güç yapmayan örgütlere kaynak aktarımıyla geçiyordu. Allah bize bir daha, bu tür bir CHP belediyesi dönemi yaşamayı nasip etmesin. Kâbus gibi bir şeydi” sözleriyle anlatıyordu.

 

     ***

 

1993 yılına gelindiğinde, İstanbul’da bir büyük skandal, eski eşin itirafları ile patlak veriyordu.

 

Dönemin İSKİ Genel Müdürü Ergun Göknel, kendisinden 29 yaş küçük sekreteri ile gizli aşk yaşıyor, bu sebeple eşi Nurdan Erbuğ’la boşanmak istiyordu.

 

Bunun için de eşine 1 milyon dolar teklif ediyor, “Bu para karşılığında sessiz sedasız boşanalım” şartı koşuyordu.

 

Göknel’in bu parayı genel müdürlükten aldığı maaşla karşılaması mümkün değildi…

 

Nurdan Hanım teklifi kabul etmeyip, bu paranın kaynağını kurcalayınca gerisi çorap söküğü gibi geldi.

 

Dönemin Belediye Başkanı Nurettin Sözen de iddiaların araştırılması için Ergun Göknel'i İçişleri Bakanlığı'na şikâyet etti.

 

Susuzluktan kırılan İstanbul’un su problemiyle uğraşması gereken Göknel’in, kurumun ihalelerini paravan olarak kurduğu şirketlere verdiği ve bu ihalelerde büyük yolsuzluklar yaptığı ortaya çıktı.

 

Türkiye’nin aylarca konuştuğu, neticede Göknel’in 5 yıl cezaevinde yatmasına, SHP’nin değil İstanbul’u kaybetmek, partinin kapısına kilit vurmasına bile sebep olan o skandalda yargının tespit edebildiği yolsuzluk rakamı neydi biliyor musunuz?

 

İsviçre'de bulunan Amerikan Discon Bank'ta 30 bin Amerikan doları ve 670 bin Alman Markı…

 

Bugünkü rakamla 500 bin dolarcık…

 

     ***

 

Bu skandalın ardından 1994’te Recep Tayyip Erdoğan İstanbul’un Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçilmiş, kendi partisi iktidarda olmadığı hâlde şehrin neredeyse bütün problemlerini kısa sürede çözüme kavuşturmuş, ne var ki vesayetçiler okuduğu bir şiiri bahane ederek önünü kesmiş, hatta cezaevine yollamışlardı biliyorsunuz.

 

Lakin, 1989-1994 arası yaşanan SHP tecrübesi, Türkiye’de sola 25 sene boyunca İstanbul ve Ankara’da başarı yüzü göstermemişti.

 

Tâ ki 2019 yılında, CHP adayı Ekrem İmamoğlu seçilene dek.

 

İstanbul’da yenilenen 2019 seçimlerinin ilk turunda dönen satır kaydırma, sandıkların tekrar sayımının engellenmesi gibi fırıldakları bir kenara bırakarak, bugünkü tabloya gelelim.

 

1993’teki Türkiye’yi sarsan İSKİ skandalında rakamın bugünkü kurla karşılığı 18 MİLYON LİRA iken, İmamoğlu Suç Örgütü soruşturmasında bahsi geçen rakam, milyar milyar…

 

Sadece İmamoğlu İnşaat şirketine aktarılan üç villanın bedeli 1,6 milyar lira.

 

İhalelerden, reklam panolarından, inşaat ruhsatlarından, iskan başvurularından toplandığı ifade edilen paralar, akıllara zarar.

 

Soruşturmanın bir de terör örgütüne mali kaynak aktarma boyutu var ki, inanılır gibi değil…

 

Geçen seneki seçimlerde HDP’nin aday çıkarmaması ve İstanbul’da destek vermesi için terör örgütüne Avrupa’daki kolu üzerinden en az 100 milyon dolar aktarıldığı iddia ediliyor ki, varın İSKİ ile mukayesesini siz yapın.

 

     ***

 

İSKİ skandalı ile aradaki bir başka dikkat çekici fark da, Nurettin Sözen, Ergun Göknel’e hiçbir şekilde sahip çıkmayıp suç duyurusunda bulunurken, bugünkü CHP yönetiminin tam aksine skandalın üzerini örtmeye, yargıyı engellemeye çabalaması.

 

Geçmişte SHP seçmeninin gösterdiği tavır ile bugünkü CHP seçmeninin tavrı arasında da tuhaf bir terslik var…

 

Suçlanan Başkan’ın en yakın adamlarını, hatta kendi özel şirketinin genel müdürünü para balyaları dizerken izliyorlar, yine de zerre toz kondurmuyorlar.

 

Üstelik yolsuzluk ve usulsüzlüklerle ilgili suç duyuruları, delil niteliğindeki kayıtlar ve itiraflar çoğunlukla CHP içinden geldiği hâlde!

 

Kendi partilerine dönüp “25 sene sonra İstanbul’u kazanmışız; bunu mu yapacaktınız?” diye hesap soracakları yerde, kurşun asker gibi yargının önüne set çekmeye çalışıyorlar.

 

Ergun Göknel yaşasaydı şu tabloya ne derdi acaba?

 

 

 

Yücel Koç'un önceki yazıları... 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.